Blog

Yazılarım

Blog yazılarımı aşağıdaki bölümden okuyabilirsiniz.

Üretim Stratejilerindeki Değişim: MTS to ITO

Dr. Lütfi Apilioğulları

Değişimin etkileri biz üreticileri de inanılmaz boyutlarda etkiliyor. Eskiden standart ürün dediğimizde ‘pazarda talep değişkenliği fazla olmayan, sürekli talep gören ürünler’; modüler ürün dediğimizde ‘yarı mamulden farklılaştırılarak üretilen ürünler” ve inovatif ürünler dediğimizde ise “mevcut tasarım üzerinde yapılan küçük değişimler sonucunda elde edilen ürünler” aklımıza gelirdi.  Standart ürünleri MTS (Make to Stock), modüler ürünleri CTO (Configure to Order) ve inovatif ürünleri ise MTO (Make to Order) stratejileri ile üretirdik.

Ancak, şimdi şu an durum çok farkı bir hal aldı! Müşterilerin giderek daha da kişiselleştirilmiş ürünler istemesi neticesinde yeni anlayışlar/tanımlar yapmak zorunda kalıyoruz. Siparişleri karşılamak için mevcut tasarımda ciddi boyutlarda değişiklikler yapmak zorunda kalabiliyor(ETO: Engineering to Order), mevcut yetkinliğimizle tamamen farklı bir tasarım ile üretebiliyor (ITO: Innovation to Order) ya da daha ileri bir yetkinlikle bambaşka bir tasarım yapmak zorunda kalabiliyoruz (NcTO: New Competence to Order).

Artık standart ürün dediğimizde ‘MTS-CTO-MTO’ stratejilerinin herhangi biri ile üretilebilen tüm ürünleri kapsam içine alıyoruz. İşletmelerin standart ürünleri üretebilecek yetkinlikte olmaları gerektiğini de artık standart kabul ediyoruz. Özelleştirilmiş (Customized) ürün kapsamına ise ‘ETO-ITO-DcTO’ stratejilerini aklıyoruz.

Peki, tüm bunlar ne anlama geliyor?

Değişim, üretim stratejilerinin MTS’dan ITO/DcTO’a doğru kaymasına neden oluyor ve ciro artık ekseriyetle özelleştirilmiş ya da yüksek teknoloji ürünlerden geliyor. Yeni dönemde sipariş miktarları (volüme) eskisi kadar yüksek olmayacak, hatta bazı siparişlerde belki ‘1’ e kadar inecek. Ölçek ekonomisi ile üretim süreçlerini yönetemeyeceğiz. Daha sık ürün geliştirecek, daha fazla malzeme/tedarikçi ile çalışmak durumunda kalacağız. İşimiz zor gibi…

İşte bu aşamada çevik üretim stratejileri devreye giriyor. Yalın stratejiler ile işletme süreçlerinde kayıpları azaltıp, verimli olurken; çevik stratejiler ile tedarik zinciri boyunca değişikliğe karşı tepkisel/duyarlı olabiliyoruz. 4.0 teknolojileri bunun neresinde derseniz; yalın ve çevik stratejiler üzerine teknolojiyi bindirdiğimizde endüstri 4.0 koşullarını sağlıyoruz demektir.

Kısaca: Değişim üretim stratejilerinde de yıkıcı etki yapıyor. Buna ayak uydurmak için yalın/çevik stratejilerini uygulamak ve üzerine teknolojiyi giydirerek akıllı fabrikalar/tedarik zincirleri kurmak zorunayız.

Dr. Lütfi Apilioğulları

Yönetim Danışmanı Lean | Agile | Digital​

Yirmi yılı aşan iş deneyiminde Mühendislik Müdürü, Operasyonel Mükemellik Direktörü ve Genel Müdür rolleri almıştır. Uzun yıllar Japon Sensei’ler ile birlikte çalışarak, kendisini “Toyota Üretim ve Yönetim Sistemleri”, “Çevik Üretim” ve “Tedarik Zinciri Yönetimi” konularında geliştirmiş ve sahada edindiği deneyimlere “Tedarik Zinciri Yönetimi” alanında doktora yaparak akademik bakış açısı da eklemiştir.

Farklı sektörlerdeki işletmelerde birçok dönüşüm / değişim sürecine sıra dışı danışmanlık metodolojisi ile liderlik eden Apilioğulları, 2010 yılından bu yana kendi kurmuş olduğu Lean Ofis danışmanlık şirketinde yerli / yabancı firmalara operasyonel mükemmellik, yalın dönüşüm, tedarik zinciri yönetimi, dijital dönüşüm ve değişim yönetimi konularında stratejik yönetim ve uygulama danışmanlığı hizmetleri vermektedir.

Fenerbahçe ve Bahçeşehir Üniversitelerinde de dersler veren Apilioğulları’nın üretim süreçleri ile ilgili yayımlanmış bir çok makale ve kitapları bulunmaktadır.

İletişim Bilgilerim

E-posta Adresim

akademi@leanofis.com

Dr. Lütfi Apilioğulları