Doğru üretimi yapabilmek gerçekten mucize gibi bir bey. Tek bir proseste, 1 adet ürün yapabilmek için dahi birçok verinin; hazırlanmasına (0. Preperation: İş Emri), ilgili yerlere iletilmesine (1.Transmittting: Dokuman, Teknik resim), süreçlerde işlenmesine (2.Processing: Set-up & Parametre & Run), sahadan toplanmasına (3.Capturing: Üretim bilgileri; adet, fire, süre, duruş vs.,), analiz edilmesine (4.Analyzing: OEE, vs.,), raporlanmasına (5.Reporting:) ve buradan anlamlı sonuçlar çıkararak kararlar alınması (6.Desicion Making) gereksinim vardır.
Bu veri trafiği; bir ürün, bir süreç için böyleyken, yüzlerce ürün, yüzlerce prosesin olduğu bir işletmede, bir de üzerine tedarikçiler ve müşterilerin eklenmesi ile oluşan tedarik zincirinde acaba nasıldır? … Bu büyük veri, her gün; ama doğru ama yanlış mutlaka akar.
İşletmelerin yaşadıkları sorunların başında, veri trafiğini / bilgi çevrimini etkin yönetememeleri gelmektedir. Bu trafiğin, süreçler arasında entegrasyon (yatay/dikey) olmadan ve büyük veri yönetimi stratejileri geliştirilmeden yönetilebilmesi artık olanak dışıdır. Üretim ortamlarının, giderek daha dinamikleştiği dijital çağda, bilgi yönetimi stratejik öneme sahiptir. Yeni dönem, bilgi yönetimi üzerine şekillenmektedir.
Akıllı fabrika; insan, makine ve ortam içinde bulunan nesnelerin, yazılım/donanımlar aracılığıyla, birbirleriyle etkileşimli iletişime geçip işbirlikçi bir yapıda çalışabildiği ve birçok akıllı nesnenin özerk olarak kararlar alabildiği sistemler bütünüdür. IoT ile nesnelere kimlik kazandırabilmekte, nesneyi bir varlık haline dönüştürebilmekte ve kimliği (ID) olan bir nesneye her yerden bilgi gönderebilip/alabilmekteyiz. Üretimin yeni standartları IoT devrimi üzerine kurulmaktadır.
Dijital çağda birçok uygulama IoT ağları üzerinden gerçekleştirilebilecektir. IoT’nin kullanılır olmasının en büyük avantajlarından biri gerçek zamanlı veriye, mobil olarak bile ulaşabilecek olmamızdır. Bu sayede gerçek zamanlı analizler yapıp, daha doğru/hızlı kararlar alabilme şansını yakalayacağız.
– Üretimdeki bir makinenin, üzerindeki sensörler ve yazılım algoritmalarıyla arıza yapmadan önce bakım gereksinimini belirtmesi (Smart Process Control),
– Ürünlerin karakteristiklerine göre kendi üretim rotalarını belirleyebilmesi (Smart Routing),
– Kimyasal proseslerin bir sonraki ürüne göre otomatik olarak proses parametrelerini ayarlayabilmesi ya da dış ortam değişimlerine karşı kendini re-configure edebilmesi (Smart De-Centralized Desicion)
– Akıllı robotların ortam şartlarına en uygun davranışa analizler sonucunda karar vermesi (Autonomous Robots),
– Ürün ve ürün taşımasında kullanılan palet/konteynerlerin izlenebilmesi (Smart Tracebility),
– RFID uygulamalarıyla depo operasyonlarında ürün arama, sayma gibi gereksiz işlerin ortadan kalkması (Smart WH Management),
– Ürün geliştirme sürecinde bazı parçaların 3D yazıcılarla üretilmesi (Fast Development),
– Simülasyon teknikleriyle sanal ürünler üzerinden lansmanların ve ürün geliştirme sürecinin yönetilmesi, yapay zekâ algoritmalarıyla akıllı ürünler ve nesneler üzerinden alınan verilerden anlamlı, yapılandırılmış bilgi türetilerek (ne üretilecek, ne sipariş açılacak, vs.) kapasite, üretim planlama süreçlerinin etkin yönetilmesi (Agile Manufacturing),
Kısaca: IoT dijital çağın üretim standardıdır. Bilginin, en önemli rekabet unsuru olduğu günümüz koşullarında, artık teknoloji tabanlı süreçlere sahip olamazsak, rekabetçi olamayacağımız kesindir.