Veri Madeni: Fabrika Servisleri

Female and robot hands reaching to each other on blue background

Fabrika servislerinde inanılmaz madenler vardır, görmesini bilene. Bugün birçok firma servis sürecini etkin yönetemiyor maalesef. Müşteriyi iyi karşılamak, Güleryüz ya da zamanında kaliteli servis verebilmek elbette önemli ancak benim burada kastettiğim etkinlik bu süreci değere dönüştürebilecek katma değerli sonuçların elde edilebilmesidir.

Bu konuyu biraz açalım. Bir ürün servise neden gelir ya da servis için müşteriye neden gidilir? Rutin bakım/onarım, kurulum ya da arıza durumlarında…

Bakım onarım faaliyetlerinde inanılmaz bilgiler elde edilir. Ürün içinde bulunan malzeme/komponentlerin yıpranma, bozulma durumlarından tutun, müşteri deneyimlerine kadar birçok bilgi bu süreç içinde elde edilir. Aynı durum arızi bakım durumlarında da geçerlidir. İşte burada gerçek maden vardır. Bu büyük veriyi iyi analiz eder, irdeler ve buradan çıkan sonuçları yeni ürün tasarım ve imalat süreçlerinin iyileştirilmesinde kullanabilirseniz inanılmaz getiriler elde edebilirsiniz.

Servis konusundaki diğer bir konu ise saha çalışmaları (kurulum ve sahada arıza/bakım) ve ürün güncellemeleridir. Saha çalışmalarına katılan ekibin eğitimli olması servis süresini, kalitesini ve maliyeti doğrudan etkiler. Eğitim konusunda her zaman istenilen standardın yakalanabilmesi pek kolay değildir. Sık değişen talimatlar, yeni geliştirilen çözümler gibi unsurlar servis personelinin güncel kalabilmesini kısıtlar. Bu gibi durumlarda artık bulut ve artırılmış gerçeklik uygulamaları üzerinden servis elemanlarına uzaktan destekler verilebilmekte, hızlı çözümler üretilebilmektedir. Bu sayede zaman, maliyet tasarrufu ile birlikte müşteri memnuniyetin de de iyileştirmeler sağlanabilmektedir.

Madenden ne çıkacağını her zaman bilemezsiniz. En değerli madenler genelde derinlerdedir. Bu nedenle sürekli kazmak gerekir.  Servis süreçleri bu açıdan bulunmaz Hint kumaşı gibidir.

Veri ve Bulut Bilişim (Cloud Computing)

Veri yönetiminde, standartlaştırılmış yaklaşım eksikliği endüstriyel çağ işletmelerin en öncelikli sorunlarından biridir. Üretim ortamlarının son derece dinamik olması ve teknolojik yetersizlikler bunun temel nedenlerindedir.

Dinamik üretim ortamlarında işlerimizi planlamak/koordine edebilmek, süreç performansını izlemek, problemleri analiz edebilmek için sürekli veri üretir, gönderir/alırız. Alınan verileri yorumlar, yeni kararlar alır, daha sonra yeniden veri olarak üretir ve göndeririz. İş emirleri, ürün/süreç dokümanları, kontrol planları, üretim verileri, planlı bakım, vs. Ancak sahadan gelen farklı formattaki verilerin (yapılandırılmamış veri), değişik platformlarda saklanması (veri siloları), Excel /Word gibi programlarla analiz ve güncelleme süreçlerinin yapılmaya çalışılması (veri manipülasyonu), iş formlarının/süreç dokümanlarının manuel ya da e-mail yoluyla iletilir olması sonucunda (veri güvenirliği), süreçler/bölümler arasında hatalı, geç veri paylaşımı yapılabilmekte, bunun sonucunda istenilen çıktı elde edilememekte, performans ve maliyet kayıpları yaşanabilmektedir. Eski ürün dokümanı üzerinden hatalı üretim yapılması (kontrollü kopyanın güncellenmemesi ya da eskisinin hâlâ üretimde olması), yanlış malzeme kullanımı (ürün ağacının güncellenmemesi ya da güncellenen ürün ağacının sahaya iletilmemesi), farklı ürün üretimi (iş ermininin yanlış okunması) veya makinenin bakımsızlık nedeniyle beklenmeyen bir anda arıza yapması (makine duruşlarının zamanında analiz edilmemesi) gibi problemlerin nedenlerinde biri veri yönetimi/iletimi ve analizinde yaşanan sıkıntılardır (poor data management).

Süreçleri yönetebilmemiz için güncel, ulaşılabilir ve gerçek zamanlı veri akışının/analizin olabilmesi son derece elzemdir. Ancak veri yönetiminde kullanılan ara çözüm bollukları veri siloları, tekrarlamalı/tutarsız veriler oluşmasına; veriye ulaşamama, yorumlayabilme güçlükleri yanlış ya da geç kararlar alınmasına neden olmaktadır. Bu sorunları giderebilmek için veri yönetiminde standartlaştırılmış yaklaşımın sergilenmesi gereklidir.
Endüstri 4.0 teknolojileri bu soruna çözüm üretebilmektedir.
Bulut Bilişim (Cloud Computing): Yazılım ve network ağları bizi kendi kurallarına çekiyor. İş süreçlerinin yönetiminde IT teknolojilerini etkin kullanmadan sonuç üretilebilmesi neredeyse imkânsız bir hale geliyor. Ürün geliştirmek için CAD gibi kompleks yazılımlara (applications), üretimi yönetmek için ERP, müşteri ilişkileri için CRM gibi sistemlere (platforms), gerek iç gerek dış dünya ile iletişim kurabilmek için de network ekipmanlarına (infrastructure: server, gateway, vs.,) ihtiyaç duyuyor ve hiç de azımsamayacak oranda maliyetlere katlanıyoruz. Lisans maliyetleri, donanım maliyetleri, yönetim maliyetleri.

Bulut Bilişim, bize gerekli olan bu üç bileşeni, talep ettiğimiz anda, her daim kullanıma hazır ve kullandığımız kadar ödemek üzere kurgulanmış bir modeldir. Aynen, elektriğe ihtiyacınız olduğunda, cihazınızı prize takıp – enerji ihtiyacınız giderdiğiniz gibi bulut bilişimde de ihtiyacımız olan uygulama, platform ve donanıma sanal olarak ulaşabilmekteyiz. Elektriğin nasıl üretildiği/dağıtıldığı hakkında bilgi sahibi olmamız gerekmediği gibi bulut bilişimde de işin arka planında ne olduğunu bilmek zorunda değiliz. İhtiyacımız olan depolama alanı, iş süreçlerini yönetmek için gereken donanım/yazılım ve platformlara artık bulut üzerinden ulaşabiliyoruz.