Dijital Dönüşümün özünde ‘süreçlerin dijitalleştirilmesi (IoT Ready)’ ve ‘dijitalleşen süreçleri birbiri ile iletişime geçirebilir olmak (inter-operability)’ yatar dersek sanırım yanılmış olmayız. Bilgiyi üreten (produce data) ile bilgiyi tüketenin (consume data) buluşabilmesi bu iki konu ile ilintilidir.
PPAP (Production Part Approval Process) dosyası hazırlamak oldukça karmaşık bir süreçtir. Farklı sistemlerden gelen birçok veriyi (örneğin onlarca test ekipmanını ürettiği test verileri) doğru ve eksiksiz olarak tek bir PPAP dosyasına aktarmanız gerekir. Hatalı veri girişi ya da arama/bekleme gibi zaman kayıpları bu süreçte oldukça can sıkan konulardır. Hatalı bilgi ya da gecikme, tüm emeğin boşa gitmesine bile sebep olabilir.
RPA konusu giderek yaygınlaşıyor. Robotlar, muhasebe, satın alma, raporlama gibi standart/tekrarlamalı süreçlerin otomatikleştirilmesinin ötesinde farklı sistemler arasında kompleks ağ yapıları kurmadan entegrasyon yapılabilmesinin de önünü açıyor.
Geçtiğimiz gün bir müşterimde, test ekipmanlarının ürettiği verilerin PPAP dosyasına otomatik aktarılması sürecini RPA üzerinden gerçekleştirdik. Süreç oldukça basit bir şekilde kurgulandı.
- Test ekipmanları ürettikleri dosyalar (xls, pdf, csv,) belirli bir klasöre kopyalandı,
- RPA, klasördeki dosyaları tek tek açarak, tanımlanmış alanları/sonuçları buldu ve ilgili PPAP dosyasına otomatik yazdı.
- Çevrim süresi istasyon başına 3 sn., hata oranı 0% olarak gerçekleşti.
Daha önceleri bir PPAP için 2-3 saat zaman alan bu süreç (manuel bilgi transferi: dosya arama, açma, okuma, yazma), RPA ile 30 sn. (10 test ekipmanı) mertebesine indirgendi. Yılda ortalama 300 PPAP dosyası hazırlandığı göz önüne alındığında yaklaşık 900 saatlik mühendislik zamanı ve en önemlisi sıfır hata (poka&yoke) oranına erişilmiş oldu.
Eğer, bu çalışmayı sistemleri birbiri ile entegre ederek yapmaya çalışsaydık, farklı iletişim protokollerine sahip her bir cihaz için bir entegrasyon yazılımı yapmak ya da OPC/UA, MQTT gibi çözümler üzerine gitmemiz gerekecekti. Elbette ki her iki yöntem birbiri ile aynı değil ancak amaç fonksiyonuna baktığımızda istenilen sonuca ulaşmada RPA işe yaramış gibi görünüyor. Dijital Eko-Sistemi, yeteri kadar iyi konsepti üzerinden en basit/hızlı yöntemle genişletme konusunda RPA ile entegrasyon sonuç verdi.
İş süreçlerinde buna benzer birçok farklı süreç mevcut. RPA, süreçlerin yönetimi anlamında hız, maliyet ve kalite açısından fark oluşturuyor ve işletmenin hem Lean hem de Agile olmasına katkı sunuyor. Bu konuyu araştırın ve üzerine sıkı sıkı düşünün derim.
