Pazarlama ve Büyük Veri

Teknolojinin gelişimi her şeyi etkiliyor, değiştiriyor. Ürünler de bu durumdan nasibini alıyor. Ürünlerin yaşam süreleri kısalıyor, çeşitlilik artıyor (low volume/high mix). Günümüzde imalat sektörünün birinci önceliği pazarın beklentilerini herkesten önce algılayıp, bu beklentilere karşılık verebilecek ürünü doğru ve hızlı bir şekilde üretmek. Bu bağlamda pazarlamacıların cevap aradığı konuların başında Kotler’in 4P si geliyor. Hangi ürün (product), hangi fiyata (price), nerede (place) ve hangi yöntemle (promotion) pazara sunulmalı?

Eskiden (hala geçerli birçok alanda) bu sorulara cevap verebilmek için anketler, araştırmalar, bire bir görüşmeler, kalabalık toplantılar yapar, ancak yine de tam olarak doğru sonuçlara ulaşmada güçlükler çekerdik. Sezgisel ya da kısıtlı veriye bağımlı analizler nedeni ile yanlış ürünlere karar verir, talep görmeyen ürünleri üretir, sonucunda da istenilen karı elde edemezdik. Müşterinin tam olarak ne istediğinin anlaşılamaması gerçek sorundu.

Ancak, şimdi durum bizim yani imalatçıların lehinde doğru değişmeye başladı. Artık, IoT ve büyük veri analitiği sayesinde sahanın her yerinden bilgi toplayarak, sahanın çözünürlüğünü artırıyor ve bu sayede oluşan net görüntü sayesinde çok daha doğru kararları, eskiye oranla çok daha hızlı alarak, pazarın beklentilerine uygun çözümler sunabiliyoruz. Müşterinin süreçlerimize bağlantılı olması, bize ürünü nasıl ve hangi koşullar altında kullandığı, hangi fonksiyonları tercih ettiği, ürün performansı gibi bilgileri gerçek zamanlı elde etmemize; buradan da müşteri davranışlarının modellenebilmesine olanak sağlıyor. Kısaca; pazar, ürün ve performans ile ilgili birçok veriye rahatlıkla ve hızlı yoldan ulaşabiliyoruz.

Artık, yeni dönemde imalat sektörünün birinci önceliği pazarın beklentilerini herkesten önce algılayıp, pazarın ihtiyaçlarına karşılık gelecek ürünü doğru ve hızlı bir şekilde üretmek. Bu bağlamda IoT ve büyük veri kavramları son derece işe yarayan unsurlar olarak karşımıza çıkıyor

Bu sayede müşterileri farklı kriterlere göre segmente edilebiliyor ve her segmente karşılık gelecek yeni ürünler, farklı özelliklerde ürünleri tasarlanabilmesi için gereken bilgilere doğru ve zamanında ulaşabiliyoruz. Büyük veri içinden anlamlı sonuçlar (actionable knowledge) çıkararak, rekabet üstünlüğü elde ediyoruz.