Blog

Yazılarım

Blog yazılarımı aşağıdaki bölümden okuyabilirsiniz.

Endüstri 4.0’e Gerçekte Nasıl Gelindi?

Dr. Lütfi Apilioğulları

Buhardan güç elde edilmesi, Ford seri üretim, Otomasyon vs. 4.0 hep böyle anlatıldı. Bunlar da önemli ancak, günümüz teknolojisinin bu duruma gelmesindeki ana nedenlerden biri transistorun icadıdır.

Başta Telekom sektörü olmak üzere tüm elektronik sektöründe kullanılmaya başlanan transistor olmasaydı – ne akıllı telefon olur ne de internet bu denli gelişebilirdi. Transistorun icadı (bell laboratuvarları, 1947) ile mikro elektronik alanında oldukça önemli gelişmeler meydana geldi. Sensor ve mikro işlemcilerin boyutlarının giderek küçülmesi (moore yasası, IC içindeki transistor sayısının her yıl 2 kat artması),düşük enerji tüketimi ve ölçek ekonomisi kapsamında üretilebilir olmasıyla maliyetlerinin daha da ucuzlaması, mikro işlemeci ya da entegre devre (IC: Integrated Circuit) içine milyarlarca transistorun konumlandırılabilmesine olanak sağladı. Bu sayede, ekipmanların da boyutları küçüldü, cebimize girdi, hız ve kapasiteleri arttı. Bugün elimizde bulunan akıllı telefonlarda 10-12 sensor, milyarlarca transistor bulunmaktadır. Bu sayede, akıllı cihazlarda, aynı anda birçok işi, hızlı bir şekilde yapabiliyoruz.

Sürekli değişim, işletmeleri önce Yalın olmaya, şimdilerde ise hem yalın hem de çevik olmaya zorluyor. Bilginin petrol değerinde olduğu günümüz dünyasında, büyük veriden anlamlı bilgi türetmek ve bunu yaparken de hızlı/verimli olmak en önemli rekabet unsuru. Bunu başarabilmek için Yalın prensipleri, teknoloji ile birleştirmemiz, akıllı fabrikalar kurmamız gerekmektedir.

Yalın Üretimin özünde kayıplarla mücadele ederek, üretim zamanını kısaltmak (lead-time reduction) vardır. Bu amaç doğrultusunda beş temel prensibe vurgu yapar: Değer, Değer zinciri, Akış, Çekme ve Mükemmellik (Womack). Akıllı fabrikaların temelinde ise “bağlantı (connectivity)”, çıktısında “anlamlı veri” yatar. Temel amacı; işletmelerin karar verme ve adaptasyon sürecini hızlandırmaktır. Dijital olarak gerçekleşen bu devrimde ana tema dijitalleşmenin çok ötesinde ‘iş metodu ve kültürel anlamda’ dönüşümdür.

Akıllı fabrikaların en önemli getirisinin etki/tepki zamanını kısaltmak olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Algı – Analiz – Karar verme – Aksiyona geçme, sürecini hızlandırarak, doğru kararların – hızlı bir şekilde alınmasına katkı sağlaması Akıllı Fabrikadan en önemli beklentidir. Bu durum işletmelerin çevik olmasını sağlar. Bu amaç doğrultusunda: Information, Connected network, End to End data processing, on demand manufacturing ve adaptation, prensiplerine vurgu yapar. Bu iki kurgu birbirini tamamen desteklemektedir. Yeni dönemde artık DİJİTAL TABANLI YALIN DÖNÜŞÜM (DBLT) süreci üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

DBLT yani Dijital Tabanlı Yalın Dönüşüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için beş temel gereksinime ihtiyaç vardır.

  1. STRATEJI: Masallarda bile işlenen “Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yolu seçtiğinin önemi yok (Alice harikalar diyarında)”, ibaresi Strateji’nin önemini oldukça iyi anlatıyor. Stratejik planlama olmadan asla yola çıkmayın. Büyüme – Pazarlama – Üretim stratejileri.
  2. YALIN: Ne yaparsanız yapın kayıplar her daim olacaktır. Kayıplar ile mücadeleden ödün vermemek için değer ve akışa odaklanın. Malzeme ve Bilginin kesintisiz akmasını sağlayın.
  3. ÇEVİK: Günümüz işletmelerinin en önemli rekabet aracı değişime adapte olabilme yeteneğidir. İnsana ve sistem yatırım yapın, stratejik iş birlikleri kurun, uzmanlığınıza odaklanın. Çevikliği esneklik ile karıştırmayın. Esneklik süreç ve ekipman boyutunu; çeviklik insan ve sistem boyutunu irdeler.
  4. DİJİTALLEŞME: İşletme yönetimi, fırtınalı havada gemi yönetmeye benzer. Doğru ve hızlı kararlar alabilmeniz için birçok yerden gelen veriyi değerlendirmenize gereksinim vardır. İşlenmemiş veri ham petrol gibidir – bir işe yaramaz. Dijitalleşmeye küçük adımlar ile başlayın.
  5. PATRON: İşte işin en can alıcı kısmı. PATRON 4.0 olmadan, Endüstri 4.0 dönüşümü gerçekleşemez. Patronunuzu süreçlere çekin ve değişimin gerekliliğine ikna edin. Yönetimin desteği ve kararlığını almadan yola çıkarsanız – yolda kalırsınız.

Yeni dönem, bilinen tüm değer önermelerinin geçerliliğini yitirmesine neden oluyor. Günümüz koşullarında verim, düşük maliyet, hız, doğru tahminleme gibi konularda başarılı olunabilmesi klasik üretim yöntemleri ile neredeyse olanaksız. Bunun için ileri seviye teknolojiye ve sistemlere her zamankinden çok daha fazla gereksinim var. Hızlı bir şekilde önce yalın olmalı ve kayıpları azaltmalı; buradan gelen getiriyi teknolojiye, eğitime ayırarak akıllı fabrikalar kurmalıyız. Başka seçeneğimiz yok maalesef.

Dr. Lütfi Apilioğulları

Yönetim Danışmanı Lean | Agile | Digital​

Yirmi yılı aşan iş deneyiminde Mühendislik Müdürü, Operasyonel Mükemellik Direktörü ve Genel Müdür rolleri almıştır. Uzun yıllar Japon Sensei’ler ile birlikte çalışarak, kendisini “Toyota Üretim ve Yönetim Sistemleri”, “Çevik Üretim” ve “Tedarik Zinciri Yönetimi” konularında geliştirmiş ve sahada edindiği deneyimlere “Tedarik Zinciri Yönetimi” alanında doktora yaparak akademik bakış açısı da eklemiştir.

Farklı sektörlerdeki işletmelerde birçok dönüşüm / değişim sürecine sıra dışı danışmanlık metodolojisi ile liderlik eden Apilioğulları, 2010 yılından bu yana kendi kurmuş olduğu Lean Ofis danışmanlık şirketinde yerli / yabancı firmalara operasyonel mükemmellik, yalın dönüşüm, tedarik zinciri yönetimi, dijital dönüşüm ve değişim yönetimi konularında stratejik yönetim ve uygulama danışmanlığı hizmetleri vermektedir.

Fenerbahçe ve Bahçeşehir Üniversitelerinde de dersler veren Apilioğulları’nın üretim süreçleri ile ilgili yayımlanmış bir çok makale ve kitapları bulunmaktadır.

İletişim Bilgilerim

E-posta Adresim

akademi@leanofis.com

Dr. Lütfi Apilioğulları