Hiç şüphe yok ki, akıllı fabrikaların en önemli karakteristiği, tüm sistem bileşenlerinin birbirlerine bağlanarak (connected) iletişim kurabilmesi (Interoperability) ve her bileşenin duruma göre kendi özerk kararını alabilmesi (De-centralized decision making) sonucunda ortaya çıkan ön görülemeyen etkiye hızlı tepki verebilme yeteneğidir. Etki _Tepki sürecinin temel dört evresi vardır. Bunlar: ‘Algı, analiz, karar verme ve aksiyona geçme’ evreleridir.
Algı aşaması problemin anlaşılması evresidir. Ne kadar hızlı olursa diğer evreler o denli erken başlar. Algıda erken teşhis için süreci sürekli olarak izlemek ön koşuldur. Analiz evresi, süreçten toplanan verilerden anlamlı sonucun elde edilmesi sürecidir. İzlenen ve toplanan veri ne anlam ifade ediyor, sorusuna sezgisel değil analitik bakış açısıyla cevap aranır. Karar verme, analiz sürecinden çıkan sonuca göre en optimum ne yapılacağı kararının alınması, aksiyon ise alınan kararın ivedilikle uygulanması sürecidir. Bu dört evre her işletmenin her kademesinde stratejik, taktik ve operasyonel boyutta her zaman gerçekleşir. Ama sezgisel, ama analitik; ama kısa sürede ama uzun zamanda…
Bugün IoT ile sahanın her yerinden, gerçek zamanlı veri alarak algı fazında gecikmeyisıfıra yakın bir seviyeye getirebiliyoruz. Akıllı nesnelerden gelen bu verileri yapay zekâ, makine öğrenmesi gibi üst düzey büyük veri analitiği uygulamaları ile analiz edip, optimizasyon algoritmaları ile en ideal kararı alabiliyoruz. Aldığımız bu kararları yine internet üzerinden akıllı nesnelere gönderip uygulatabiliyor ve değişime hızlı adapteolabiliyoruz. Bu yetenek işletmelerin daha çevik olmasını sağlar. Akıllı Fabrikaların temel ekonomik potansiyeli, kurumsal karar alma ve adaptasyon sürecini hızlandırma yeteneğidir.
