Etkin bir tedarik zinciri tasarlayabilmek için öncelikle doğru tedarikçiler ile çalışılması gereklidir. Bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür yaklaşımı ile tedarik zincirinin çevik ve sağlıklı olabilmesi için seçilecek tedarikçilerin bazı kriterleri karşılaması gerekir. Günümüzde maalesef bir çok satın alma departmanı yöneticisi en ucuza tedarik edebilme yaklaşımı ile tedarikçilerini seçmektedirler. Bu durum aslında satın alma yöneticisin kendi tercih ettiği bir yöntem değildir. Ondan beklenti ya da verilen hedef satın alma maliyetlerini aşağı çekmesidir, gerekli malzemeleri olabildiğince ucuza mal etmesidir. Ancak gerçekte durum hiç bir zaman bu şekilde işlemez. Sadece ucuza alayım derken – orta ve uzun vadede bu yöntem size daha pahalıya mal olur. Nasıl mı? • Tedarikçinizin yetkinlik ve proses sorunları size sürekli aynı kalitede mal göndermesine olanak sağlamaz. • Tedarikçinizin zamanında teslimat performansı yeterince iyi değildir ve size zaman zaman geç teslimat yapar, eksik malzeme gönderir. • Tedarikçinizin sizden başka müşterileri de vardır. Tüm kaynaklarını her daim size ayıramaz ve talep artışı isteklerinize her zaman olumlu yanıt veremez. • Pazara sunmanız gereken yeni bir ürünü geliştirirken, size gereken desteği yetkinlik ve teknolojik anlamında sağlayamaz. • Aranızda etkin bir sözleşme yok ise beklentilerinizi yerine getirmese bile siz karşı önlem alamazsınız. Kısaca sürekli olarak üretimde sorunlar yaşarsınız, hatlarınız durur, sorunları çözmek için ekstra efor harcar ve müşterilerinize zamanında mal gönderemez ciro kaybedersiniz. İşte bu aşamada bir satın alma yöneticisinin en öncelikli görevi doğru stratejik partneri seçebilmektir. Tedarik zinciri sürecinin sağlıklı işleyebilmesi için sorunuz malzeme akışının sürecin en başından itibaren doğru kurulması ve kurgulanması gereklidir. Tedarikçi seçimi için bir çok önemli kriter tanımlanmıştır. Ancak bunlardan bazıları diğerlerine göre çok daha kritiktir. • Kalite: Kalite konusu her zaman en öncelikli konudur. Kalitesiz gelen bir mal hem sizi müşteri karşısında zor durumda bırakır hem de operasyonel maliyetlerinizi arıtır. Özellikle JIT çalışılan süreçlerde kalitesiz malın gelmesi tüm süreci etkiler. Firmalar bu süreci garanti altına almak için genelde girdi kalite kontrol sürecini devreye alırlar. Tedarikçiden gelen malzemeleri durumuna göre yüzde yüz, örnekleme ya da sertifika kontrolleri ile kontrol ederek iç süreçlere almak isterler. Ancak bu durum ebetteki bedava değildir ve tedarikçinizin yapması gereken işi neden siz yapmaktasınız. Kısaca kontrol bir MUDA-dır. • Zamanında teslimat: Geç gelen mal ile hiç gelmeyen mal arasında bazen hiç bir fark yoktur. Rekabetteki en öncelikli unsurların başında doğru malı doğru zamanda doğru yere verebilmek gelmektedir. Üretim sektöründe bu problem çok fazla yaşanır. İletişim sorunları, koordinasyon sorunları ya da tedarikçi proses sorunları gibi etkenlerden dolayı bazen malzemeler istenilen miktar kadar ve / veya zamanında gelmez ve sizin süreçleriniz etkilenir. Geç gelen malzeme sizin esnekliğinizi azaltır ve müşterimize zamanında mal gönderebilmek için üretim planlarını değiştirir, başka müşterileri mağdur edebilir ve ekstra lojistik maliyetlerine katlanarak geciken teslimatı yapmaya çalışırsınız. • Maliyet: Sektörde satın alırken kazanmak diye bir tabir vardır. Bu tabir gerçekte malı ucuza almak anlamına gelmemelidir. Tedarik zincirinde tek taraflı kazanç kısa vade için belki ancak orta ve uzun vade de olanak dışıdır. Güçlü alıcılar genelde zayıf satıcıları maliyet baskısı altına almak isterler ve kısa vadede başarılı da olurlar. Ancak unutulmamalıdır ki, maliyet baskısının sonucunda tedarikçi mutlaka servis seviyesinden (kalite / teslimat) ödün vermek zorunda kalacaktır. Ve belki de siz ilerleyen dönemde baka bir tedarikçi ile çalışmak zorunda kalacaksınız. Mevcut bir tedarikçiyi değiştirip, yeni birini bulmak ve çalışmaya başlamanız maliyetsiz değildir. Eski tedarikçinize baskı yaparak elde ettiğinizi sandığınız maliyet avantajının fazlasını yeni tedarikçiyi bulmak ve sistem içinde almak için harcarsınız (Switching Cost). • Hız: Değişim inanılmaz bir hız ile olmaktadır. Rakiplerin sayısı artmakta ve dolayısı ile eskiye oranla daha fazla sayıda yeni ürün geliştirilmelidir. Eğer siz zamanında pazarda ürününüz ile yer alamazsanız ciddi anlamda ciro / reputasyon sorunu yaşayabilirsiniz. Pazar beklentilerini iyi anlayıp, bu durumu tedarikçinize aktarıp, onlarında sizinle birlikte aynı reaksiyonu verebilmesi bu aşamada son derece önemlidir. • Esneklik: Esneklik en basit anlamı ile değişkenliğe karşı adapte olabilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Talep artışlarında tedarikçinizden aynı oranda malzeme temini yapamıyorsanız geçmiş olsun. Çünkü sizin Pazar sunacağınız ürün miktarını sadece siz belirleyemezsiniz. Bu aynı zamanda tedarikçinizin size doğru olan esnekliği ile de doğrudan ilintilidir. Bu faktörleri değerlendirebilmek için tedarikçi süreçleri yerinde sıkı denetlemelidir. Tedarikçinin nerelerden ham madde aldığı, üretim süreçlerinde kullandığı ekipmanların güvenirliği, süreç kararlılığı, kapasite durumu, yetkinlik ve problem çözme yeteneği gibi faktörler mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.